NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
خَالِدِ بْنِ
مَوْهَبٍ
الرَّمْلِيُّ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ
زِيَادَةَ
بِنِ
مُحَمَّدٍ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ كَعْبٍ
الْقُرَظِيِّ
عَنْ
فَضَالَةَ
بْنِ
عُبَيْدٍ
عَنْ أَبِي
الدَّرْدَاءِ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ مَنْ
اشْتَكَى
مِنْكُمْ
شَيْئًا أَوْ
اشْتَكَاهُ
أَخٌ لَهُ
فَلْيَقُلْ
رَبَّنَا
اللَّهُ
الَّذِي فِي
السَّمَاءِ
تَقَدَّسَ
اسْمُكَ
أَمْرُكَ فِي
السَّمَاءِ
وَالْأَرْضِ
كَمَا رَحْمَتُكَ
فِي
السَّمَاءِ
فَاجْعَلْ
رَحْمَتَكَ
فِي
الْأَرْضِ
اغْفِرْ
لَنَا
حُوبَنَا وَخَطَايَانَا
أَنْتَ رَبُّ
الطَّيِّبِينَ
أَنْزِلْ
رَحْمَةً
مِنْ
رَحْمَتِكَ
وَشِفَاءً
مِنْ شِفَائِكَ
عَلَى هَذَا
الْوَجَعِ
فَيَبْرَأَ
Ebu'd-Derdâ'dan rivayet
olunmuştur; dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)'i şöyle derken işittim:
"Sizden kimin bir
tarafı ağınrsa, veya bir (din) kardeşi, ona hastalığından dolayı müracaat
edecek olursa;
“Ey göklerdeki Rabbimiz,
(senin) ismin ve zâtın (noksan sıfatlardan) münezzehtir. Rahmetin gökte (her
tarafa şamil) olduğu gibi emrin de hem gökte hem de yerde (hâkim) dir.
Rahmetini yere de indir. Bizim (büyük olan günah (lar) ımızı ve hatalarımızı
bağışla. Sen temiz kimselerin Rabbisin. Şu ağrıya rahmet (denizinden) bir
rahmet, şifa (hazine)nden bir şifa indir' diye dua etsin. (Allah'ın izniyle)
ağrıdan kurtulur."
İzah:
Ahmed b. Hanbel, VI,
21.
Allah'ın göklerde
olmasından maksat kudret ve hükmünün göklerde hükümran olmasıdır.
Metinde geçen,
"rahmetini yere de indir" mealindeki cümle de "Şüphesiz Allah
insanlara şefkatli ve merhametlidir."[Bakara 143] gibi âyet-i kerimelerde
bildirilen Cenab-i Hakkın rahmetine işaret vardır.
kelimesiyle
kastedilenler, büyük günahlardır. Nitekim bu kelime Nisa sûresinin 2. âyet-i
kerimesinde de bu manada kullanılmıştır. "Hata" ise, insanın farkında
olmayarak işlediği günahlardır. Cenab-ı Hak herşeyin sahibi ve yaratıcısı
olduğu halde kedisine kötülükleri nisbet etmek caiz olmadığından hadis-i
şerifte kendisine "sen temiz kimselerin Rabbisin" sözleriyle niyazda
bulunulmuştur.
Hadis-i şerif, söz
konusu dualarla hastaları tedavi etmenin caiz olduğunu ve bu duaların
şifasının kesin olduğunu ifade etmektedir.
Ancak Münzirî'nin açıklamasına
göre, bu hadisin senedinde Ziyad b. Muhammed el-Ensârî vardır. Bu ravi
rivayetleri hatalarla dolu olan bir ravi-dir. Kendisinin Medineli olduğu
zannediliyor.